Yabancı Dilde Öğretim ve İtü’de Yüzde Otuz İngilizce Öğretim

YABANCI DİLDE ÖĞRETİM VE İTÜ’DE YÜZDE OTUZ İNGİLİZCE ÖĞRETİM

 

“Türkiye’de yüksek öğretim yabancı dilde mi yoksa Türkçe mi yapılmalıdır” tartışmaları hala sürmektedir ve İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) Senato kararıyla , İngilizce Destekli Öğretim (İDÖ)  ile derslerin %30’unun İngilizce yapılmasının zorunlu hale getirilmesi bu tartışmaları alevlendirmiştir. Bu yazıda, yabancı dilde öğretim konusu ve  İTÜ’ deki durum tartışılacaktır.

Bir ülkedeki öğretim dili ile ilgili genel kural şudur: Ülkenin resmi ve ulusal dili ne ise öğretim dili de odur; aksi halde o ülke hükümranlık haklarından kısmen vazgeçmiş sayılır. Aslında, Ülkemizde nasıl resmi dilin, örneğin İngilizce olması tartışılmıyorsa öğretim dilinin de İngilizce veya başka bir yabancı dil olması tartışılmamalıdır. Japonya, İtalya, Fransa, Yunanistan, Bulgaristan ve başka bir ülkenin sömürgesi olmamış hemen bütün ülkelerde  öğretim dili o ülkenin resmi dilidir ve örneğin bir Bulgar veya İtalyan’a  “Sizde yabancı dil ile öğretim yapan üniversite var mı ?” diye sorduğunuzda “Tabii ki hayır” cevabını vermekte ve sorunuzu biraz tuhaf karşılamaktadırlar.

Yabancı dilde öğretimin çeşitli sakıncaları arasında önemli bir sakıncası da , aşağıda açıklanan sebeplerle öğretimin kalitesini düşürmesidir: (i) Diyelim ki ana dili İngilizce olan bir öğretim üyesi Türk öğrencilere İngilizce ders veriyor. Öğrencinin verimi düşer; çünkü dersin Türkçe verilmesi halinde  öğrenci yeni kavramları daha hızlı ve daha iyi öğrenir. (ii) Diyelim ki ana dili İngilizce olan bir öğretim üyesi, sonradan öğrendiği Türkçe ile Türk öğrencilere Türkçe ders veriyor. Bu durumda öğretim üyesinin verimi düşer ve öğrenci bundan zarar görür. (iii) Diyelim ki bir Türk, Türk öğrencilere İngilizce ders veriyor. Ozaman öğrenci iki kez zarar görür. Fakat bu durumda, çok önemli üçüncü bir psikolojik etkeni de hesaba katmak gerekir. Öğrenci, “Öğretim üyesinin de benim de ana dilimiz aynı ve bilinmektedir ki bir insan en iyi kendi ana dilinde düşünür, tartışır ve öğrenir. Durum böyle iken neden araya bir duvar çekiliyor?” diye düşünür. Ayrıca, dersten sonra, dersle ilgili konuları arkadaşları ile Türkçe tartışmak ister ,fakat Türkçe terminolojiyi bilmeyebilir; benzer şekilde, çalıştığı iş yerlerinde, alt düzeydeki personelle iletişimde güçlük çeker. Ödenen bu bedellere karşılık yabancı dilde öğretim yapmanın sağladığı kazançlar nelerdir? Türkiye’de  ileri sürülen başlıca kazanç öğrencinin bir yabancı dil öğrenmesini sağlamaktır. Oysa, bir yabancı dili öğretmek ile yabancı dilde öğretim yapmak çok farklı şeylerdir.

İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yabancı Dilde Öğretim

İTÜ’de başlangıcından bugüne kadar öğretim dili Türkçedir  ve İTÜ mezunları , bütün dünyada mühendis ve mimar olarak ün yapmışlardır. Ayrıca,  dünyanın önde gelen birçok üniversitesinde  İTÜ mezunu öğretim üyeleri önemli katkılar yapmaktadırlar. Böyle olmasına rağmen yabancı dilde öğretime doğru kayılmasını isteyenlerin beklediği yarar nedir?

Son 20 yıldır İTÜ üst yönetiminde çeşitli görevler almış, 1987-96 arasında 9 yıl Elektrik-Elektronik Fakültesinin dekanlığını yapmış, Fakülte Öğrenci Konseyi ve Mezunlar Temsil Heyetinin de yardımlarıyla, öğrenciler, mezunlar ve endüstri ile yoğun temaslarda bulunmuş bir kimse olarak çok çeşitli düşünceleri yakından izledim. Uzun yıllar mezunlardan, öğrencilerin yabancı dil düzeylerinin yükseltilmesi için yoğun baskı gelmiştir. Bu öneriler de göz önüne alınarak, 1989 yılında İTÜ’de İngilizce Destekli Öğretim başlatılmıştır. Buna göre, isteyen her öğrenci bir yıl hazırlık okuluna devam etmekte, başarılı olursa, normal derslere ek olarak 20 kredilik İngilizce Destek dersi almakta ve mezun olduğunda kendisine bir sertifika verilmektedir. Böylece, isteyen her öğrenci yeterli düzeyde İngilizce bilerek mezun olmaktadır.

1960’lı yıllarda , yüksek puanlı öğrencilerden İTÜ’yü tercih edenlerin sayısı  daha fazla idi. İDÖ ve derslerin  %30’unun İngilizce yapılmasının zorunlu olması halinde bu sayının tekrar artacağı ileri sürülmektedir. İngilizce Destekli Öğretimin de İTÜ’ye gelen yüksek puanlı öğrencilerin sayısını arttıracağı tahmin edilmişti. Oysa İDÖ’ye geçilmesi  yararlı olmuş fakat taban puanlarına göre sıralamada etkili olmamıştır. Örneğin, İTÜ Kontrol ve Bilgisayar Bölümü, Matematik taban puanına göre sıralamada 1987 yılından beri 13’üncüdür.Yeni uygulamanın az da olsa taban puanlarını yükseltici bir etkisi olabilir. Buna karşılık, hazırlıkta bir yıl kaybetmek istemediği için bugüne kadar İTÜ’yü seçmiş ve mesleği için gerekli düzeyde İngilizce bilgisini öğrenim süresi boyunca veya mezuniyetten sonra tamamlayıp  İTÜ camiasına önemli katkılar yapmış olan çok kişi olmuştur; bundan sonra böyle birçok değerli öğrenci İTÜ’yü tercih etmeyecektir.

Zorunlu derslerin yabancı dilde yapılmasının ağır bir bedelinin olduğunun bilincinde olan öğretim üyeleri, fakültelerin görüşü alınmadan ve yeteri kadar tartışılmadan alınmış olan söz konusu kararın, bundan sonra etraflı olarak tartışılacağı ve bugüne kadar olduğu gibi, İTÜ’nün Türkçe öğretimde en doğru yolu bulacağı inancındadırlar.

Önemli olduğuna inandığım bir gözlemimi de burada açıklamakta yarar görüyorum:  Yıllardır, çok sayıda lisenin son sınıf öğrencilerine mühendislik mesleğini ve İTÜ’yü tanıtan konuşmalar yapmaktayım. Bazı öğrenciler İTÜ’de yabancı dilde öğretim yapılmamasının sebebini sormaktadırlar. Toplumun başka kesitlerinden de bu soruyu soranlar olmaktadır. Kendilerine, yabancı dilde öğretimin yukarıda açıklanan bedelleri anlatıldığında  hemen hemen tamamı, “Söyledikleriniz çok önemli ve akla uygun; bunlar toplumun her kesitine anlatılmalıdır” diyorlar.

İTÜ gibi saygın ve güçlü bir kurumdan beklenen, Türkçe öğretimden taviz vermek değil , Türkçe öğretimin Ülkemiz için ne derece önemli olduğunu topluma anlatmak ve bu konudaki bilinç düzeyinin yükselmesine katkıda bulunmaktır.

 

Prof.Dr. Ahmet Dervişoğlu

İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi.

4 Şubat 1997

Contact us

Give us a call or fill in the form below and we'll contact you. We endeavor to answer all inquiries within 24 hours on business days.